Tekrarlayan gebelik kaybı, üç ve daha fazla gebeliğin 20. gebelik haftasından önce düşükle sonlanması olarak tanımlanır. Kadınların % 10 -20’sinde 1 kez düşük görülebilmektedir. Ancak birbirini takip eden üç veya daha fazla düşük %0.5 -1 sıklığında karşımıza çıkmaktadır. Bu durum çiftleri olduğu kadar hastanın tedavisini üstlenen hekimi de zora sokabilmektedir.
Bu zorluğun nedeni, çoğu kez yapılan incelemelerde altta yatan nedenin tam olarak saptanamaması ve saptansa dahi etkili bir tedavi seçeneğinin her zaman mümkün olamamasından kaynaklanmaktadır.
Gebelik kayıpları ne zaman araştırılmalıdır?
Tekrarlayan gebelik kaybı 3 ve üzerindeki kayıp olarak tanımlansa da arka arkaya tekrarlayan 2 gebelik kaybı veya gebeliğin 2. dönemindeki düşükler, tanısal araştırmaya başlamak için yeterlidir.
Sebepleri nelerdir?
Tekrarlayan gebelik kayıplarının nedenleri 6 grup altında sınıflandırılabilir;
1)Kanın pıhtılaşması ile ilgili nedenler
2) Hormonal nedenler
3) Annedeki sistemik hastalıklar
4) Bağışıklık sistemi ile ilgili nedenler
5) Anne rahmi ile yapısal bozukluklar
6) Anne ve Baba adayındaki genetik bozukluklar
Düşüklerin sebeplerinin araştırılmasında ne gibi testler yapılır? Hangi tedaviler uygulanabilir?
1) Kanın pıhtılaşması ile ilgili nedenler:
Trombofili, kanın pıhtılaşması ilgili bozukluk olup kanın damar içerisinde pıhtılaşmasına neden olur. Bu rahatsızlığı olan kadınlarda plasentadaki kan dolaşım bozukluğu görülebilir bu da gebeliğin ilerleyen dönemlerinde anne karnında bebek kayıplarına yol açabilir. Bu durumun tekrarlayan gebelik kayıplarına yol açması ile ilgili olarak birbiri ile çelişkili araştırmalar mevcuttur.
Bu hastalığın tespitinde;
lupus anticoagulant,
antikardiolipin antikorları,
beta 2 glikoprotein antikorları,
protein C,
protein S düzeyleri araştırılır.
-->Trombofili saptanan hastalarda antitrombotik tedavi verilmelidir.
MTHFR gen mutasyon testlerine bakmanın anlamı yoktur.
2) Hormonal nedenler
Tekrarlayan gebelik kaybı olan hastaların % 15-25’in de “Luteal Faz Defekti” denilen durum söz konusudur.
Normal koşularda yumurtalıkların birinde bulunan ve korpus luteum denilen yapıdan progesteron hormonu salgılanır. Bu hormon gebeliğin devamını sağlar. Bu hormonun az üretilmesi gebelik kayıplarına yol açabilir Bu sorunun tesbiti için midluteal fazda progesteron hormonu ölçümü yapılır. Bu değer 10 ng/ml’ nin altında ise tanı konulmuş olur. Tanı konulan hastalara progesteron hormonu verilebilir.
3) Annedeki sistemik hastalıklar
Annede bulunan diyabet, polikistik over sendromu ,tiroid hastalıkları, obesite tekrarlayan gebelik kayıplarına yol açabilir. Kan şekeri tayini, tiroid testleri gibi yöntemlerle saptanan hastalıklar tedavi edilmelidir. Obesite sorunu varsa hastanın kilo verilmesi için efektif diyet uygulanmalıdır.
4) Bağışıklık sistemi ile ilgili nedenler
Tekrarlayan gebelik kayıplarında annenin bağışıklık sistemi ile bazı bozuklukların gebelik ürününe zarar verdiği düşünülmektedir. Tekrarlayan gebelik kayıplarında bağışıklık sistemi bozukluklarının rol aldığı düşünülen olgularda bazı merkezlerde immünomodulatör tedaviler denenmektedir. Henüz bu tedavilerin etkinlik ve güvenirliği bilimsel olarak ispatlanmadığı için rutin olarak kullanımı günümüz bilgilerinde mümkün değildir.
5) Anne rahmi ile yapısal bozukluklar
Tekrarlayan gebelik kaybı olan hastalarda en sık olarak rahim boşluğunu ortadan bölen septum adı verilen yapı saptanır. Bu şekilde rahim boşluğunda bölme saptanan olgularda anestezi uygulanarak histeroskop adı verilen bir cihazla bu duvar ortadan kaldırılabilir.
Diğer yandan rahim duvarlarında özellikle rahim iç zarına yakın yerleşimli myomlar ve rahim içerisinde bulunan polipler ya da adezyon adı verilen rahim içi yapışıklıklar, gebelik kayıplarına neden olabilir. Bu yapılar histeroskopik olarak çıkarılmalıdır.
6)Anne ve Baba adayındaki genetik bozukluklar
Bilindiği üzere bir bebeğin oluşumu için anne ve babadan gelen sağlıklı genlerin gelen sağlıklı olarak birleşmesi gereklidir. Tekrarlayan gebelik yakınması olan çiftlerde hem anne hem de baba adayından genetik araştırma yapılabilir. Ancak bundan daha önemli olarak tekrarlayan gebelik kaybı olan hastalarda önceki gebeliğe ait düşük materyalinin genetik incelenmesi oldukça faydalı olacaktır. Gerek çiftlerde gerekse düşük materyalinde genetik bir sorun saptanması durumunda genetik uzmanı ile ortak çalışma yürütülmelidir. Bu çiftlerde PGD (preimplantasyon genetik tanı) yöntemleri uygulanabilir. Ancak nedeni belli olmayan kayıpların tedavisinde PGD’nin yeri yoktur.
Tekrarlayan gebelik kayıplarında düşük sonrası plasenta adı verilen bebeğin eşinin gerek genetik gerekse patolojik olarak incelenmesi sonraki gebelik için faydalı bilgiler verebilir. Ülkemizde rutin olarak bu alanda çalışma yapan merkez sayısı sınırlı olmakla birlikte seçilmiş olgularda gerekirse yurtdışındaki merkezlerle iletişim kurularak tetkik gerçekleştirilebilmektedir.
Yatak istirahatinin yararı varmıdır? Başka neler yapılabilir?
Gerek birden fazla düşük deneyimi yaşamış hastalar sonraki gebeliklerinde gebeliğin tehlikeye girmemesi adına sürekli yatak istirahati yapmayı tercih etmektedirler. Ancak yapılan çalışmalar yatak istirahatinin gebelik kayıplarını azaltmadığını göstermektedir. Bu nedenle hastalara uzun süreli ve sürekli yatakta kalmalarının öğütlenmesi yerine aktivitelerinin kısıtlanması önerilerek daha az stresli bir period temin edilmiş olunabilir. Bunun yanında bu hastalara planlanacak kısa aralıklı kontrol muayeneleri ve ultrason incelemeleri mutlu sona ulaşmakta etkili olacaktır.
Op Dr Zeki Salar, Memorial Ataşehir Kadın Doğum ve Tüp Bebek Merkezi, İstanbul