Rahim Ağzı Kanseri ile İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar
*YANLIŞ: Rahim Ağzı kanseri ölümcüldür.
Rahim ağzı kanserinde 5 yıllık sağ kalım oranı erken evrelerde %80-85 oranındadır. Hastalığın evresine göre sağkalım oranları aşağıda listelenmiştir:
Evre 1 : % 85
Evre 2 : % 66
Evre 3 : % 39
Evre 4 : % 11
Bu yüzdeler, erken teşhisi çok kolay ve bu evrede yapılan tedavi sonuçlarının son derece yüz güldürücü bu kanser türünün ölümcül olmaktan çok uzakta olduğunu göstermektedir.
*YANLIŞ:Rahim ağzı kanseri ileri evrelere kadar belirti vermez. Sinsi bir hastalıktır.
Yumurtalık kanseri başta olmak üzere birçok kanser türünde hastalığın ileri evrelerine kadar belirtiye rastlanmazken rahim ağzı kanseri erken evrelerde bile belirti verir. Sıklıkla karşılaştığımız belirtiler;
-Anormal lekelenme tarzı vajinal kanamalar
-Birliktelik sonrası kanamalar
-Pis kokulu akıntı
-Et suyu kıvamında akıntı
-Genital kaşıntı,yanma
*YANLIŞ:Rahim ağzı kanserinin erken tanısı güçtür.
Erken dönemde belirti vermesi ve tanısının jinekolojik muayene ve “Smear Testi” ile kolaylıkla konulabilmesi nedeniyle erken tanısını kolaydır.
*Birçok kanserde olduğu gibi rahim ağzı kanserinin nedeni belli değildir.
Günümüzde birçok kanserin asıl etkeni belli değildir. Sadece bazı faktörlerin bazı kanserlerin ortaya çıkışını kolaylaştırdığı süreci hızlandırıldığı bilinmektedir. Örneğin sigara içimi akciğer kanserinde, aşırı alkol tüketimi pankreas kanserinde süreci hızlandırır.
Rahim ağzı kanserinde ise diğer kanserlerden farklı olarak bir virusun kansere neden olduğu ispatlanmıştır. Bu virus Human Papilloma Virusu( HPV) dur. HPV’ nin yüzden fazla çeşidi olup tümü kansere yol açmaz. Etken olarak virusun saptanması kabakulak , kızamık gibi hastalıklarda olduğu gibi virusa karşı koruyucu aşı geliştirme düşüncesinin oluşmasına neden olmuştur.
*YANLIŞ: Smear Testi ağrılı ve zahmetli bir işlemdir.
Smear Testi, yaklaşık 10 – 15 saniye de yapılan ağrısız bir işlem olup vajinal bölgeden sıvı örneği alınması ve bu sıvının mikroskop altında değerlendirilmesi aşamalarını kapsar. Sonuçlar patoloji doktorunun değerlendirmesi sonrası 3- 5 gün içerisinde rapor edilir.
*YANLIŞ:Smear testi sadece rahim ağzı kanserinin teşhisinde faydalıdır.
Smear Testi sadece Rahim ağzı kanserinin teşhisinde değil vajen ve rahim kanserinin teşhisinde de faydalıdır. Ayrıca genital siğiller, HPV , trikomonas, mantar, bakterial vajinozis gibi kadın genital enfeksiyonlarının tanısında da yardımcıdır.
*YANLIŞ:Smear testi her yıl yapılmak zorundadır.
Cinsel yönden aktif bayanlarda smear testine 21 yaşında başlanır.
21- 29 yaş periyodunda; yıllık jinekolojik muayenelere devam etmek ve önceki smearde anormal durum saptanmaması koşulu ise her iki yılda bir smear testi yapılabilir.
30 yaş kuşağında ise önceden saptanmış anormal smear test sonucu yoksa ve ardı ardına yapılan son üç rutin kontrolde yapılan smear test sonucu normal ise yıllık jinekolojik muayenelere devam etmek koşulu ile üç yılda bir smear testi yapılabilir.
65-70 yaş kuşağına dek tüm kontrolleri smear test sonuçları normal saptanan bayanlarda yıllık jinekolojik muayenelere devam etmek koşulu ise smear testi tekrarına gerek yoktur.
Bu kriterler 2010 yılında Amerika’da ACOG tarafından yayınlanmış olup bu bilgiler ışığında her bayana her yıl smear testi yapılması zorunluluğu yoktur. Ancak yıllık düzenli jinekolojik muayenelere devam edilmelidir.
*YANLIŞ:Rahim ağzı kanserinden korunmada aşı tek başına yeterlidir.
Rahim ağzı kanserine yol açan HPV nin yüzden fazla tipi mevcuttur. Günümüzde rahim ağzı kanserine yol açan 2 tipine karşı koruyucu aşı geliştirilmiştir. Halen HPV’e yönelik iki farklı aşı mevcuttur. Her ikisi de rahim ağzına sıklıkla neden olan HPV 16 ve HPV 18 e karşı koruma sağlamaktadır. Unutulmaması gereken husus, aşılar HPVnin iki tipine karşı koruma sağlarlar. Ancak bu iki virus, rahim ağzı kanserinin oluşmasında %70 oranında sorumludurlar. Aşının ömür boyu koruma sağlayıp sağlamadığı kesinlik kazanmamıştır.
Tüm bu nedenlerle aşı belli yaş grubundaki bayanların aşılanmasında önerilmekle birlikte kansere karşı tek başına tam bir koruma sağlamaz.
*YANLIŞ: Aşı yapılan kadının yıllık jinekolojik kontrollere gitmesi gerekmez.
HPV’ye karşı geliştirilen aşı sadece HPV’nin iki tipine karşı koruma sağladığı ve aşının koruyuculuğunun ömür boyu sürüp sürmediği kesinlik kazanmadığı için yıllık kontroller ve gerekli aralıklarla smear testinin yapılması mutlaka gereklidir.
Sonuç olarak rahim ağzı kanserinin erken tanısında yıllık muayene ve smear testi altın standart olarak yerini korumaktadır.
*YANLIŞ:Rahim ağzı kanseri çok hızlı ilerler. Erken evrede yakalansa dahi rahmin tamamen alınması gerekir.
Rahim ağzına giden süreç hastalığın şiddetine göre CIN 1 –> CIN 2 –> CIN 3 –> Rahim Ağzı Kanseri olarak derecelendirilebilir.
CIN1 hastalıkta % 70-90
CIN2 hastalıkta %40-45
CIN 3 hastalıkta ise % 30-35 oranında hastalıkta kendiliğinden gerileme görülebilir. Hiçbir tedavi almayan hastalarda hastalığın ileri evre kansere dönüşmesi yıllar içinde olur. Erken evrelerde rahmin alınmasına gerek olmayıp LEEP , Konizasyon adı verilen basit cerrrahi işlemlerle rahim ağzı kısmen çıkarılarak tam iyileşme sağlanabilir. Bu hastalar tedavi sonrası hamile kalıp bebek sahibi olabilirler. Bu nedenle hastalığın erken teşhisi son derece önemlidir.
*YANLIŞ: Tanı için önerilen biyopsi ( doku örneği alma) işlemi rahim ağzı kanserinin ilerlemesini hızlandırır.
Biyopsi hastalığın tanısının konulması ve bu sonuca göre doğru tedavinin planlanması için gereklidir. Faydası tartışılamaz. Biyopsi işleminin hastalığın ilerlemesine neden olduğu düşüncesi tamamen yersizdir.
*YANLIŞ:Rahim ağzı kanseri kadınlarda görülen en sık 2. kanserdir, her 2 dakikada bir kadın bu yüzden ölmektedir.
Çok eşliliğin, erken yaşta birlikteliğin daha yaygın olduğu Amerika ve İngiltere’de dahi rahim ağzı kanseri ne sık olarak ne de öldürücü özelliği ile en sık görülen ilk 10 kanser arasında yoktur. Avrupa ülkelerini içeren kanser sıklığı istatistik çalışmasında rahim ağzı kanseri bütün kanserler arasında görülme sıklığı olarak 17. sırada yer almaktadır.
*YANLIŞ:Diğer kanserler gibi rahim ağzı kanseri bulaşıcı değildir.
Rahim ağzı kanserinde bilinen en önemli risk faktörü HPV’dir. Hastaların %99.7’sinde bu virus saptanmıştır. HPV cinsel yolla bulaşan en yaygın virustur. Toplumda çok yaygındır. Genital bölgesinde siğil olan biri ile birliktelik sonrası %60 gibi yüksek oranda bulaşı söz konusudur. Direk rahim ağzı kanseri bulaşıcı olmasa da kansere yol açan bu virus oldukça bulaşıcıdır.
*YANLIŞ:Günümüzde en yaygın cinsel yolla bulaşan hastalık AIDS virusudur.
HIV virüsünün cinsel yolla bulaşma oranı yüksek değildir. Günümüzde cinsel yolla bulaşan en yaygın viral hastalık Human Papilloma Virüsü’dür (HPV). Erişkin çağdaki erkek ve kadınların yaklaşık yüzde 40 kadarının bu enfeksiyonu geçirdiği tahmin edilmektedir.
*YANLIŞ:HPV’nin tek bir türü vardır.
HPV’nin 100’den fazla türü vardır. Bunlardan 40 kadarı kadın genital organlarını etkilemektedir.
*YANLIŞ:HPV sadece rahim ağzı kanserine neden olur. Bu nedenle sadece kadınları etkiler.
Vajen ve vulva kanserlerinde de önemli bir etken olan HPV sadece kadınlarda değil erkeklerde de hastalıklara yol açar. Bu hastalıkların en önemlilerinden biri penis kanseridir. Bunun dışında hem erkek hem de kadında ciltte siğillere, ağızda, solunum yollarında makat bölgesinde lezyonlara tedavisi güç sorunlara neden olabilir. Hamile bir kadının doğum kanalında aktif hastalığın olması durumunda doğum esnasında yenidoğan bebeğe bulaşarak solunum yollarına yayılabilir.
*YANLIŞ:Prezervatif her tür cinsel yolla bulaşan hastalığın geçişini engellemektedir.
Prezervatif HPV dışında, HIV dahil bütün cinsel yolla bulaşan hastalıkların geçişini engellemekte fakat HPV’nin geçişini tam olarak engelleyememektedir. Bu nedenle tek eşlilik HPV enfeksiyonundan korunma yönünden çok önemlidir.
*YANLIŞ: HPV tanısında saptanmasında smear testi yeterlidir.
Smear Testi HPV enfeksiyonundan şüphelenmemizi sağlar. Kesin tanı koydurucu değildir. HPV testi HPV virusunun varlığını varsa hangi tipinin vücutta bulunduğunu araştırır.
*YANLIŞ:HPV nin yol açtığı genital siğillerin bir kez yakılması tedavi için yeterlidir. Bu uygulama enfeksiyonun ortadan kalkmasını sağlar.
Genital siğiller yakılarak tedavi edildikten sonra genellikle tekrar eder. Birkaç ay süreyle sabırla takip ve tedavi edilmeleri gereklidir. Siğillerin yok edilmesi enfeksiyonun yok olduğu anlamına gelmemektedir.
*YANLIŞ:HPV enfeksiyonuna yakalanan kişi ömür boyu bu enfeksiyonu taşır ve eşine bulaştırır.
HPV enfeksiyonu geçiren kişiler ömür boyu bu virüsü taşıyacaklarını ve karşı cinse bulaştıracaklarını düşündükleri için hayatları kâbusa döner. Oysa bu enfeksiyonu geçirenlerin yüzde 90’ında, virüs 1-2 yıl içerisinde vücuttan atıldığı için bulaşma riski yoktur.
*YANLIŞ:HPV enfeksiyonunun vücuttan atılmasında en önemli faktör vücut hijyenidir.
HPV enfeksiyonunun vücuttan atılmasında en önemli faktör vücudun bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemi bozuk kişilerde HPV enfeksiyonunun kanserojen etkisi daha fazladır.
Op Dr Zeki Salar, Memorial Ataşehir Kadın Doğum ve Tüp Bebek Merkezi, İstanbul